19 Mart 2017 Pazar

Mersinde bir mavi yengeç restoranı; Kıskaç

Deniz kıyısında yaşamamıza rağmen yengeç hala çoğumuzun mutfaklarına yabancı. Öyle ki memlekette sadece bir tane yengeç restoranı var. Bir tane ama iyi bir tane ; Kıskaç. Yengeçler her gün Kıskaç Restorana Ceyhan ve Seyhan Irmaklarının ağzında çalışan teknelerden geliyor. Karaduvar’dan da dönem dönem yengeç geldiği oluyor. Kıskaç’ta servis edilen yengeçler tüm Akdeniz sofralarının vazgeçilmez lezzeti olan bir tür; Mavi Yengeç.

Denizde yaşayan bu tür ırmakların denize döküldüğü yerlerde bolca bulunuyor. Burada işletmeye daha sabah getirilmiş yengeçlerin servis edildiği tastamam bir gerçek. Yengeçler önce mutfakta işlemden geçiriliyor. Burada tüm yengeçler dikkatlice temizlenip varsa havyarları ve sünger gibi yenmeyen bölümleri dikkatli gözlerce ayıklanıp çöpe atılıyor. Temizlik kısmının biraz yorucu ve bir o kadar da sıkıcı olduğunu özellikle belirtmem lazım, bu yüzden iyi ki Kıskaç Restoran var. Temizlenen yengeçler pişirilmeye hazır hale geldiğinde Halil Usta onları mutfaklarımızda görmeye alışık olmadığımız bir kaba koyuyor.

Pişirilme yöntemleri ise gayet sağlıklı; buharla. Ustamızın üstüne basa basa vurguladığı en önemli lezzet sırrı işte bu; buhar. Yengeç asla suda pişirilmemeli imiş. Su ne kadar kaynar olsa da yengeç eti suda kendini biraz salarmış. Bu yüzden yengeç kesinlikle buharda pişirilmeliymiş. Halil Kurtuldu Kıskaç Restoran’ın emektar ustası, bana göre de yengeç profesörü. Niğde’li ama kendini bildi bileli Mersin’de ve yengeçlerde onun 30 yıllık mesleği. Buhar kabına giren tuzlanıp baharatlandıktan sonra kapağı kapatılıyor ve bende yengecimin servis edilmesi için masaya geçiyorum.

Ana yemeğimi beklerken bir anda masa mezelerle donanıyor. Misafirim ya, bir kuş sütü eksik. Haşlanmış nohut, yer fıstığı, patates, midye, kalamar ve en yakın ahbaplarımdan biri olan buz gibi bira. Başlayayım mı yengeci mi bekleyeyim derken göz açıp kapayana kadar yengeçte masama servis ediliyor. Hem gözümü hem karnımı keyifle doyuruyorum.

Henüz Kıskaç’a misafir olmamışlar için belirtmekte fayda var; Bir porsiyonda 2 yengeç bulunuyor. Bu da 2 gövde ve 4 kıskaçtan oluşuyor. Ben şahsen kıskaç kısımlarını daha lezzetli buldum. Yengeçten ayıkladığınız parçaları limon, tuz, pul biber, kekik ve toz biberden hazırlanmış bir sosa bandırıp yiyorsunuz. Sosun sırrı da limon sosu değil de sıkma limon kullanmak.  Yengecin insan vücuduna en önemli katkısı enerji, özellikle mavi yengeç müthiş bir enerji kaynağı. Afrodizyak etkisi ise asırlardır bilinmekte. Yemesi de adeta bir seremoni. yedikçe daha uzmanlaşıyor insan ve kırması da ayıklaması da yemesi de eğlenceli bir hale geliyor.

Öyle müdavimleri varmış ki Kıskaç Restoran’ın, yemeklerini bitirdiklerinde karıncalara kırıntı dahi kalmıyormuş. Mersin’de yaşayıp hala yengecin tadına bakmadıysanız eğer memleketin bu önemli lezzet durağına gidin derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder